BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

11 Temmuz 2010 Pazar

AŞK MEKTUPLARI : Frida Kahlo-Diego Rivera

"gecelerim,çarpan kocaman bir yürek gibi.


saat üç buçuk.


gecelerim aysız.

gecelerim,pencerelerden süzülen gri ışığa gözünü kırpmadan bakıyor.

gecelerim ağlıyor,yastığım nemli ve soğuk.

gecelerim uzun,upuzun ve sürekli belirsiz bir sona doğru uzuyor.

gecelerim beni senin yokluğuna itiyor.

seni arıyorum,yanımdaki dev bedenini,soluğunu,kokunu arıyorum.

gecelerim, boşluk yanıtını veriyor.

gecelerim beni üşütüyor ve yalnızlıkla dolu.

bir temas noktası arıyorum.

tenini arıyorum.

neredesin? neredesin?

dönüp duruyorum,yanağım nemli yastığa,ıslak saçlarım şakaklarıma yapışıyor.

burada olmaman mümkün değil.

kafam serseri serseri dolaşıyor.

düşüncelerim gidip geliyor ve parçalanıyor.

bedenim artık anlamak istemiyor.

bedenim seni istiyor.

bedenim,şu sakat külçe,

senin sıcaklığında bir an için kendini unutmak istiyor.

birkaç saatlik dinginliğe çağırıyor.

gecelerim paçavraya dönmüş bir yürek.

gecelerim sana bakmak,ellerimle bedeninin her kıvrımını izlemek,

yüzünü bulup okşamak istediğimi biliyor.

gecelerim,senin yokluğundan dolayı soluğumu kesiyor.

gecelerim seni çağırmak istiyor ama sesleri çıkmıyor.

yine de seni seni çağırmak,sana kavuşmak,

bir an için sana sarılmak ve katleden zamanı unutmak istiyor gecelerim.

bedenim anlamıyor.

tıpkı benim gibi bedenimin de sana ihtiyacı var,belki de onunla ben biriz.

gecelerim,teni hissetmeye kadar kazınıyor,

sonunda duygu maddesel tözden arınarak daha güçlü,daha keskin bir hale geliyor.

gecelerim beni aşkla tutuşturuyor.



saat dört buçuk.

gecelerim beni tüketiyor.

senin eksikliğini çektiğimi biliyorum ve gecenin tüm karanlığı bu gerçekliği saklamaya yetmiyor.

bu gerçek,karanlıkta bir bıçak gibi parlıyor.

gecelerim sana uçabilmek,uykudan seni sarıp,sarmalayıp bana getirebilmek için

kanatları olsun istiyor.

uykunda,yanıbaşında olduğumu hissedeceksin ve kolların sen uyanmadan beni saracak.

gecelerim öğüt vermiyor.

gecelerim uyanık görülen bir düş gibi seni düşünüyor.

gecelerim üzülüyor ve yolunu yitiriyor.

gecelerim yalnızlığımı,tüm yalnızlıklarımı artırıyor.

sessizliği,ancak benim içimdeki sesleri duyuyor.

gecelerim uzun,uzun upuzun.

gecelerim günün hiç doğmamasından korkuyor;

ama aynı zamanda günün doğmasından da ürküyor gecelerim,

çünkü gün,her saatin iki saatmiş gibi uzun olduğu ve

sen olmadığın için tam anlamıyla yaşanmayan yapay bir gün.

gecelerim,gündüzlerimin de gecelerime benzeyip benzemediğini düşünüyor.

böylece günden neden korktuğumu anlayabilecek gecelerim.

gecelerim beni giydirmek ve gidip erkeğimi getirmem için beni dışarı itmek istiyor.

ama gecelerim her tür deliliğin yasak olduğunu ve düzensizlik yarattığını biliyor.

gecelerim nelerin yasak olmadığını düşünüyor.

onlarla bütünleşmenin yasak olmadığını biliyor,

ama bir bedenin umutsuzlukla birlikte kendisiyle bütünleşmesinden sıkılıyor.

çünkü beden,hiçle birleşmek için yaratılmamıştır.

gecelerim seni tüm derinlikleriye seviyor ve

benim derinliğimin yankısını taşıyor.

gecelerim düşsel yankılarla besleniyor.

gecelerim bunu yapabiliyor.

bense başaramıyorum.

gecelerim beni gözlüyor.

bakışları düzgün ve herşeyini içine doğru akıyor.

gecelerim,sevgiyle senin de içine akabilmek için burada olmanı istiyor.

gecelerim seni umut ediyor.

bedenim seni bekliyor.

gecelerim,senin ve benim hazza eriştiğimizi görmek için röntgencilik yapmak istiyor,

seni ve beni zevkten titrerken görmek istiyor.

gecelerim gözlerimizi görmek ve zevk dolu gözlerimize sahip olmak istiyor.

gecelerim her sarsıntıyı ellerinde tutmak istiyor.

gecelerim sessizce senin yokluğunda inliyor.

gecelerim uzun,uzun upuzun.

aklını yitiriyor ama senin görüntünü benden uzaklaştıramıyor,

arzumu yok edemiyor.

senin burada olmamandan dolayı ölüyor ve beni öldürüyor gecelerim.

gecelerim sürekli seni arıyor.

bedenim birkaç sokağın ya da adi bir coğrafyanın bizi ayırdığını anlayamıyor.

bedenim,geceni ortasında senin gölgeni görmemekten dolayı acıdan çıldırıyor.

bedenim uykunda sana sarılmak istiyor.

bedenim gece uyumak ve karanlıkta senin öpüşünle uyanmak istiyor.

gecelerim,bugün bundan daha güzel ve daha zalim bir düş tanımıyor.

gecelerim haykırıyor ve yelkenlerini yırtıyor,

gecelerim kendi öz sessizliğine çarpıyor,

ama senin bedenine ulaşamıyor.

eksikliğini öyle hissediyorum ki!

sözcüklerinin,renginin eksikliğini.



birazdan gün doğacak."




uzaktaki diego'ya mektup,

mexico city,

12 eylül 1939.


----------------------------------------


BİR DİĞER MEKTUP:




Frida Kahlo’dan Diego Rivera’ya…

23 temmuz 1935


(Şimdi biliyorum ki) bütün bu mektuplar,kızlarla ilişkiler,bana ingilizce! öğretmenleri, çingene modeller,”iyi niyetli” asistanlar,’ ‘uzaklardan gelen tam yetkili elçiler” yalnızca birer flört ve aslında sen ve ben birbirimizi çok seviyoruz ve bu yüzden sayısız serüven yaşıyoruz, kapıları çarpıyoruz, lanetler okuyoruz, hakaretler ediyoruz; bütün bunlara karşın birbirimizi daima seveceğiz…

Bütün bunlar, birlikte yaşadığımız yedi yıl boyunca sürekli tekrarlandı, yaşadığım bütün öfke nöbetleri sadece, sonunda seni canımdan çok sevdiğimi anlamama hizmet etti; yine anladım ki, beni aynı ölçüde sevmesen bile, bir şekilde seviyorsun. Ö yle değil mi?…
Daima bunun sürmesi umudunu taşıyacağım, bu bana yeter…

0 yorum: