BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

23 Ekim 2009 Cuma

Afyonda Bekletilmiş Sözlerin Kanlı Gözü

Şimdi afyonda bekletilmiş sözlerin kanlı gözünü
Tütün kolonyaları sürüp silme vaktidir…

Yüzüm yüklü
kalbimde göbeği göt kokan bir yosmanın memesinden morluklar
Aybaşı bezleri gibi tedirgin ve gergin
Kirli ve kızıl bir gök vardı ben ayrılırken
Ben ayrılırken sabahleyin kalçalarını
Gitmeye niyetli gemilere usulca sürten uslu sular vardı.
Tarlabaşında anasının rahmini tanıksız yırtan bebekler

Asmalara sülfat serpilen mevsimin herhangi bir günüydü işte
Benimki de herhangi bir ayrılık
Dilini öptüğüm kadını saymazsak eğer

Ve eğer sanki dün yarım bırakılmış gibi ortada
Tastamam duran ömrümü
Ölü başlarını bir seferde yutan kabir yılanlarını
Otobanda; saçılmış bağırsaklarıyla bir hiç gibi yatan köpek yavrularını
Gençliği yeni geçmiş paspal perilerle düzüşmemi ve
Kalafat yerlerinin ağır metalden ayak kokusunu saymazsak
Eşikte işlikli elbisesiyle bekleyen sarışın hüzne
Sıkılınca geçen iltihap sanılmış aşkı da ekleyince
Herhangi bir ayrılmadan ayrılan yanı yoktu
Tamam.

Ama
Ya yanak yağından kararmış yastıklara sarhoş kapanmalarım
Hiç bilmediğim odalarda üstelik
Hiç bilmediğim tenlerde aşk diye
Erişkin yaşlara yaslanmadan birdenbire anlamalarım
Ya yalnız tanrılara kul olmaya varan yalnızlıklarım ne olacak
Damarlar arası dokularım azaldıkça
Polis kaydına geçmekten başka
Neyse …

Yolluk niyetine
Benim gibi yola düşenlere son bir söz
Genede
Ayrılırken kabaralı ayakkabılar giymeli insan
Sevgilisine ağız dolusu
küfür
Ve bir tatlı kaşığı mercanköşk bırakmalı
Bıraktıklarını söktürsün için…


111108İst.


A.Y Borke

0 yorum: