BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

22 Ekim 2009 Perşembe

Çiçek Dürbünü Benzetisi İyimserce

...
Bakıldığında göz değirmisinden bir çiçek dürbünün
değil midir renklenme olasılıkları tabanında
görülen parçacıkların
yoksamak kurutan kısır umutları, geleneksel tanrıları, sürülerin çorak gerçekliğini
ve kanatlanarak yaşamak kendi dağılımında...

Kaydır elini hafifçe sağa ve bak
elin hafifçe sağa kaymıştır
(Bir gül bir güldür bir güldür bir gül)
Görünür ayrımı şimdi yenilenen renk konumunun.

Yürü dört adım, dört kez çevir sevgili kırmızı nesneyi (kırmızıydı ilk ve tek olan)
Bak görülene tutkuyla bak
dört ayrı kez dört ayrı cümbüş...
Sarıl, benzerlerine dokun...
Bir bilinmeyen nicelikte duyumlarının sevinci,
Benzeş özdekliklerine küçük, renkli bölünmüşlüklerin,
ne hoş, ne düzenli, ne dağınık, ne düşlenmez
yer değişimlerini!

Dizelerini sırala kendince kendiliğinden,
Oyuncağını yuvarla ve yaklaştır bakışını,
Uygun değil mi sözcüklerine kırıkların gözalan dizilişi kendince kendiliğinden?

Sorma! Ya bir gölge oluşmaz mı hiç,
hep ışık var mı oluyor camdan yüreğine akan duru, düzensiz kararlılık için?
Korkarak kırılmasından saydam nesnelerin
parçacıkların yitiminden, kapılmasından
Ötelerin el koyucu rüzgarın yetkesine,
başka coğrafyalara doğru.

Kov karaduygulu olasılığı bilincinin gücüyle
biçimleri kesikler yaratmadan tininde__
Yeni çiçek dürbünleri bul ertesinde düş kırıklığının
Gizlenmişlerse senden, kur öz yaratısını saflığının.

Geldiğince yüreğinden geçtiğince
yapıla benzerini,
Daha yetkin oluşlar özgül ayrımlar bekler seni uğraşında,
Şaşarsın dantel yüreğine
ince yeteneğine.

Bekleme bir anı gelsin kurtuluşun parlak renklerden ve
karanlık soyutta haz kırıntılarını düşlemenin,
sokak bilincine göre erince kavuşmanın.
O çocuksuluğun ayırdında olamayan
ve direnmeye karşın etkilerini zorbalıkla yayan kurnazlarca
huniler ve sinsilikle içirilen beklentiler...

Tüm hücrelerinle kus cellat yargıları!
Seslen sonra övünçle bir gelecek insanlığına
oynadığın eşsiz mikalarla!



Nilgün Marmara

0 yorum: