BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

24 Ekim 2009 Cumartesi

-Yedinci Yalnızlık -

Sana, tek yarın kaldı diye
tek başına kala kaldı gün de - Neredesin?

Sonsuza dek yarın kaldı diye
sen sonsuza dek yaşayacaksın diye
tek bir gün aldırış etmedi
çevirmedi o tan kızılı yüzünü sana
Zerdüşt - Biraz da mutlulukla yüzleşesin!
Ne de uçurumuna bugün,
zümrüt yeşili bir damla su
ah bir damla sıcak dokunuş düşmedi
o kutlu mordan
Biraz da sevilmekten ağlayasın!

Kıskandılar bırakmadılar,
bundan böyle gün
Senden doğsun - Seninle batsın
bırakmadılar Zerdüşt bırakmadılar
Sonsuza dek bugün olsun
Sonsuzluk ve bir gün olsun.

Mutlu adalar üzerinde
Boğula - yazan özlem ışıltısı
o buram buram sevgin
gözlerinde yaş olup boşanırken -Niye?
diye haykırıp yakınmadılar hiç denize...
Batıp giderken altıncı yalnızlığın
nazlı bir gelin gibi süsledi seni
takıp takıştırırdı sana - deli maskesini -
ruhuna Zerdüşt! Taktı yüzüğünü,
kutladı seni o son, yedinci yalnızlık...

Şimdiyse mutsuz
meyvesi çamura düşen bir ağaç gibi
kırgın, kök saldığın bu dünyaya ileniyorsu
Ah, hangi kavruk
putun alacakaranlığı bu üzerine çöken,
vurduğunda çekiçlerini kıran? Yoksa şu
harika-insan-balıkları mı Zerdüşt?
Saplandı oltan, saplandı
tüm kara vicdanların karnına da
bugün korkunç bir şeyle anıyorlar yazgını...
Ah Zerdüşt! Tiksinmek,
insandan tiksinmekti ya senin
en büyük tehliken...

Yazıklar olsun bana! Tiksindim sounda
bu kadın askerlerden - onursuz
esmer deve ordularından...
Bu her ocağı saran
çocuklarını sözleriyle sarmalayan
analı babalı lanetlerden
bu insan oyuncaklarıyla
hep borçlu hep alacaklılardan,
tiksindim, hayatı bir orospu gibi
paraladıkça yaşayan
para bastıkça adam olan - yüce olan
hilkat garibesi üst-insan kırıntılarından.
Tiksindim Zerdüşt, tiksindim
bu zavallı dünyanın ruh kanserlerinden.

Yazgın
sinek kovmak olmasın derdin Zerdüşt!
- Larvaları da bunlar işte...

Bu dört duvar arasına
sıkıştım, kendime tıkılıp kaldım ben de
Ha koca Avrupa, ha bir küçük Kare
desene Zerdüşt - Ne fark eder desene!
Ne yapayım! Ben de bir bitki gibi uzayıp
uçurum çiçekleri açtım kokladım -kendimi
ah baktım ki solup gideceğim burada
Düştüm ben de -ya ne yapaydım?- senin peşine...
Gökyüzü oldum - Çöl oldum,
battım da battım dudacıklarını bana her uzatana
-ya ne yapaydım? - kaktüs oldum ben de!
Deniz oldum Zerdüşt - Hep deniz...
Mavi unutulmuşluğa battım ben de
batıp gittim, batıp gittim...

Vurma, ah vurma Zerdüşt!
ne vuruyorsun başını duvarlara?
Sen değil miydin
denizi altıncı yalnızlığıyla dalgalandıran,
sen değil miydin gökyüzünün bayrağı?
Ve gittikçe yukarıya, yükseklere tırmanırken
dans etmesini öğrenen?
Adı geçen uçurum danslarıyla başı dönüp,
uzaklarda kalan son çöl rüzgarlarını da
çarçur eden - Sen değil miydin Zerdüşt?

Ah Zerdüşt! Vurma,
vurma başını şimdi taştan taşa!
kapasan gözlerini - Rüyalarındalar
açsan gözlerini - İsteklerindeler
Hep, hep bu dört duvar, yumruklama
boşuna, ah kutlu deli, boşu boşuna...
Çıkmak mı istiyorsun, kurtulmak?
Sarsıyorsun demek duvarları!
Demek geçit vermiyor hiçbir yol,
dağlar arasında en kısa yol zirvelerdi
hani? Zirveler arasında en kısa yol
uçurumlardı hani? İnmek, aşağılara,
aşağıya inmek, kendini atmak
atıp ta kurtulmak mı zor geldi sana,
bu muydu zor Zerdüşt’e? Ah yoksa,
biraz kadın ve erkeğin ötesine bakıp
yok etmekten uzak düşünecek olursak
aynı tüm diğer aklı selimler gibi!
istek ile umut boğuldular
dümdüz uzanıyor ruh ile deniz - bundan,
bu yüzden mi sevgili Zerdüşt?

Çöllerde aklı serabı başında kim varsa,
zamanın damla damla ipine geçirip
döndürdüğü yazgının her bir evetini
dört bir yana saça saça, durmadan
hiç durmadan döndürdüğü, ateşler içinde
dans ettiği o palmiyenin yaptığı gibi
yürek mangalları uzatmadı mı hiç sana?

Çöllerde susayanları, açları
bütün o acı çeken, sevilmek isteyen
serapları doyurmaz mı Zerdüşt?
Ah Zerdüşt! Hakikatin zümrüt yalnızlığı
Yedinci, büyük yalnızlığı, nefes nefese
çekilince zamanın huzurundan
gönlün yanıp tutuşunca sonsuzlukla
zaferlerin zaferini armağan etti senin
son nefesin, bize -gelecek iki yüzyıla,
yürek mangalları uzattı senin alev ellerin
yalnızca acı çekenlere, yalnızca açlara...
Son Yok Zerdüşt.

0 yorum: