BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

23 Haziran 2009 Salı

Gitsem

Gitsem…
Uyumanın soluğunda geçen, kaçışları yüklenerek…
Bir ev buldum desem,
bir dantel…
Kocaman bir su buharı üstünde,
Avuç kadar bulutun, dibini içsem…
Bir sen buldum desem,
bir de gölgemi,”sen kıyısı”nda yalpalayarak yürüyen…
Gitsem de,
uzağı göstersem yer zamirlerine.
Uzağına yerleştikçe görülse
kimi küçük şeyler.
Ya da beni gösterse bütün uzak adresler…
Bir anlamı varsa bu vakitten sonra,
Anlamadan dinlerim ,
dinlemeden anlamak yerine.
Giyindim duamı, kıyılar çekmesin beni kendine.
Süzdüm yuvaları, karga eskisinden bir yamayla…
Böyle uzanılır mı uzağa, yoksa uzatılır mı ara?
Gitsem, bu sefer kalmaya…
Ne kadar durur üstümde yaşam kefeni?
İçime çektiğim mi bana kalan, yoksa;
Kül tablasına biriktirdiğim mi?
Korkularımın duvağına serpilmek üzere…
İşte tamda bu aralıklardan sızan,
Köklü bir doğrunun doğurduğu,
Ve içine gitme adına ne varsa koyulduğu yalan,
Gelip oturur dilime,
Susmaya doğru battığım, ağırlığından…
Dürüst bir siluetin göbeğinde uyur kalır böylece,
Gören zararsız sanır,
oysa açtığı oyuğu,
Kapatma telaşıdır bana kalan…

0 yorum: