1.
ertesi düş boğazında şifoniyer makarasıdır
sarıldıkça ipin firari gülüşlerinde
tırnak içine alma sığmaz hiçbir aşk i
ki defa basılan karakter aralığında
belki bir üç nokta...
dahası kavak ve su arasında saklı
hışırtısında kent gizleri
yaralarını tuzlada kokmasın
kan tuza eğilmez çünkü
2.
durumu katle vacip olan şekle aldanıp
çıkılan bütün yolculuklar
bilinmezliğin türküleriyle sürerler
çünkü artık denklemler çözülmeye muhtaç yalvarandır
dik bakışlı açıların kaynayan sularında
yıkama fanilalar ucuz ve çekiyorlar kendilerine
düğmeleri kopuk
3.
ertelenmiş bütün randevularda bir bekleyen olarak kalacaktır
en erken gidip en çok isteyen
ve ağzının geminde azıya alınan sigara
en hakiki küfre yol verecektir gelmeyenin sülalesine
ki “geldim yoktun çağırmaya kıyamadım”
ama bir taraf ekilecek mutlak gelmeyenin mazeret tohumlarında
demek bir deniz dalgasında vurulan balıklar kadar değil martılar
ya hep beklenilmiş olarak kalacak olan
4.
bulaştırılmış kitap kapaklarında etiket fiyatlarının
korsanlığında meydan okuyor gibi dururken hayatın
es duraklarında
bekleme o otobüs hiç uğramaz o duraklara
ve bilet satan büfeler kepenk vaziyetinde
önce ayraçlarıma ağladım sonra bayram sabahlarına
birkaç damla kadar dokunaklı değildi mektuplaşmak
ranzanın konforsuz susuşlarında ,
5.
bağladım ipin uçlarına şifoniyer sızlanışları
monologlar kadar sürdüm yüzümü camlarına otobüslerin
düdüğünü çalınca trenler gitmelerden vazgeçtim
kendime kaldım bütün pazarlar
artık sana yöneliyor bütün yol gösteren levhalar
Fatih Akça
24 Haziran 2009 Çarşamba
Şifonyer Düş Eskisi
Gönderen exileangel zaman: 15:21
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder