BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

23 Haziran 2009 Salı

Hamle Yap Ya İmge

1.

oyasında pembe renkli iplik düşleri bir yazma
bileğimde güftesi eritilmiş bir şarkının kalıbı
makamı kendine paspallık aşıran dilenci misali
arıyor kaybettiği günlerindeki melodisini
dilenciler kadar fahişelerinde resimleri vardır
ağız dolusu kırmızı ruj gülmesi kadrajda
ilk günahımı hatırlamayacak kadar çok yaşadımdimi

2.

direngen eyvanların derdi çilingirlerin gizin
deperdeler raks oynaşı
peyzaj makyajlı ve doğal gelmiyor içsel acıların toplandığı
kahve önü ahşap sandalye makaraları
ben bir acının yükleneni olsaydım beyan edilen
yüksek rakamlı düş tebliğlerinin sırtında
zaman kırbaçtan bozulma kurşuni bir ayaklanma olurdu
ilk gece söylencesinde vurulan
sahileşme şimdi yalanlar bir saat uzatıldı
artık kışlar gibi yazlarda bol nikotin sayıklaması ve aksis
edalı çamur yollarında sürgün ayakkabıları
bastığında her ses benim çocukluğumdur gayrı
ikram edildi ömrüm geniş salonlu davetlerde
ortasına kürdan saplanmış kanepelerde
çalınan kokteyl müzikalinin sahteliğinde
kapıda karşıladılar ve iki yudum sevişme kadehiyle
önce benim ömrümü yediler
usta çok sevişme az insanlık çek self servis günlerime

3.

doğru bilinen yanlışları işaretledim cevap kağıtlarında
adımın dışında bildiğim bir şey yok kayıplarımın atlaslarında
anahtarlık gibi sallanınca rüzgarda baş aşağı
aradığım geçmişimde bir düş yazgısı
bulduğum karalama defterime yakışan özlem kaplığı
ilk elendiğinde alnıma düşen yazgı kelepir yaşadım bütün aşklarımı
satsam bir kilo rakı etmez her birinin hatıraları
yarım dublede bu gece beni eskitmez
acımı yedirdiğim bütün sokaklar pastel renkli kaldı
-yinemi o hazin şarkı-

4.

gömdüler bu sabah taksiratını affettiğim bütün şiirlerimi
sigara jelatininden ağzıma dikildi kefenleri
dökme küllerini mezar taşlarına...
döndüğüm bütün iklimlerde yüze kapanmış telefon numaraları
çevirsem mutlak bir ayrılık şarkısıyla çalacak naralarıyada
sen kapa sevda tarifesinde ayrılık çok yazıyor
matbaaya basıma verilmiş davetiyelerin ardından yürüyorum
el yordamıyla karanlık indirilmiş gölgelerde kadife sargısı terim
oysa ben annemin sandığında gömülü bir saten geceliktim
boncuktan kemerler yapılsaydı su kemerlerinin yerine
tarih benden yana düşerdi hilkat betimlemelerde
London hangi intihar süsündeysen “demir ökçe”sisin gençliğimin
şifonyerde boğazlandı kazaklarım geçmişime saydım ağlamadımdimi

fatih AKÇA

0 yorum: