üşür müydük
çırılçıplak
ellerimizi
hatırlama
eldivensiz
dokunamazdık birbirimize
onu da hatırlama
sana vereceğim şehri bitirmedim
bitse
verir miydim
plastik gülleriyle
karlı havaların aşkları
yanmaya görsün
plastik şehir kokusuna dayanamam
baloncunun balonu
kokar mı daha az beter
macuncunun macunu
dudaklarında kalır
cezbeder
salkım söğütlü olan
kayıkçının parkıdır
hani fıskiyeli olan
içinde sen olan
ne zaman yağsa yağmur
gökkuşağından kayarsın
şarkı vardır aramızda saklanmış
kürekler su sıçratır
altında ıslanırım
kayıkçının parkası
yanardı -o zamanlar
plastik kokmazdı şehrim
seni üşürken sevdim
kollarım kükrerdi
orman vardı bahçelerde
bulvarlar kuraktı
çöllere dayanamaz
susardım
hurma mevsimsizliği
cilvesince önemli horoz şekercinin
sokaktan geçenler odun kokardı
kalbine plastik saplıydı
sosyetiklerin
korkardım
şehri son yaktığımda
içindeydim
islendim
soğuk bir gündü
yürüdüğüm yollar buzdandı -düş’tüm
eldivenlerim tutuştu
benim aşkım kardan kadın
senin aşkın kardan adamdı
ikimiz de havuç sevmezdik
üşür müydük kış geceleri
bilmezdik…
HAKAN SÜRSAL
21 Aralık 2009 Pazartesi
YANIK KOKUSU
Gönderen exileangel zaman: 14:14
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder