Senin beyazın varken cadde kalabalıktı
Hemşireler hostesler bir de tüm kızlar hariç
Uzaktan görmek seni korkunç bir kabalıktı
Hem buradan çakırkeyif gitmek olur muydu hiç
Yeşile kaydı gözüm utandım bakıyordun
Yüzüm temizdi gerçi polisler de görmüştü
Çimen miydin safra mı birikip akıyordun
Vakit akşamdı çünkü gök kirli bir gümüştü
Pastanelerde mahrem çizgiler üzerinde
Self servisten hazzeden dağlılar ve genç kızlar
Seksek oynuyorlardı aymaz hoyrat ve zinde
Ayıp sözlerle şişip patlıyordu sakızlar
Onun için susmayı seçtim peçetelere
Bahşiş olur diyerek parmak izimi verdim
Muştası adisyondan pek kibar çetelere
Sataşmayı eskiden daha beter severdim
Sonra sen yarı bayrak yarı yas elbisesi
Biraz elma kurduydun belki biraz yusufçuk
Şarkın ruhunu yırtan ritimsiz garbi sesi
Süt gibi çekiyordu kalbindeki kauçuk
Sefer bitti telaşla kapatıldı kepenkler
Cebe izdiham soktu çikolata ve fındık
İnzibatlar gidince karıştı bütün renkler
Defterim suçum ve ben senin sol tarafındık
Deniz sana dal sana dilimin pası sana
Yalancı barikatlar çarşılar hengameler
Şu kesik kesik yola düşen ize baksana
Neler anlatacağım sana ben daha neler
Zuhurberk Silikhayta
27 Ocak 2010 Çarşamba
Kız Kulesi Kuşatması
Gönderen exileangel zaman: 06:22
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder