BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

9 Temmuz 2009 Perşembe

Ve Ejderha Dirildi

I.Sen ey kanımdaki şeytanı ateşleyen!
Hüküm sürdüğüm toprağıma hoş geldin;
sefalar getirdin bağıma, bahçeme!
Şimdi ben şerefine bir incir tohumu attım,
en verimli yerime.
Sana üzümler topladım şarap için.

Bu gece en güzel şarap kadehleri
kırılacak avuçlarımızda
ve çatlayacak bedenim,
bölünüp çoğalacağım siyah saçların için.
Sen ey şahlanan damarımdaki kırmızı!
Sormayacağım,
şimdiye kadar neredeydin,
çünkü biliyorum,
geçtiğin tüm yollar benim için.
Ve benim içtiğim tüm sular,
onları akıttığım eller,
beni duvardan duvara seren,
çarptığım aynalar senin için.

II.
Sakın kıpırdama;
ürkütme şiiri,g
eceyi ve seslerini.
Sen ey enseme üfleyen karayel!
İpin bir ucunu Ay’a,
diğer ucunu Güneş’e bağlamıştım ben;
sallanır dururdum günle gecenin ki
sanki, çöl ile buz dağının salıncağında.
Ta ki sen,
zamanı durdurunca, işte tam
o an gördüm;
şairlerin anlattığı,
takvimlerin tarihsizliğini
ve haritaların adressizliğini.
Sen tarih,
ben coğrafya,
gez bende, dolaş,
oku ve yaz bedenimde kurulan
yeni yasaları.

III.
Kimin düşü, kimin düşsüzlüğüsün
gecenin eriyen damlalarında?
Bir saklambaçtan arta kalan
küçük bir kız çocuğu çıkardım omuzlarına.
Yasadan bahsetmişim az önce,
siktir et!
Bütün yasaları suya,
kendini toprağıma at!G
irilmemiş ormanların kuytuluklarına girdik
az önce,konuşma.
Bildiğin hiçbir kelime yetmeyecek bana!
Sen ey doğuramadığım oğlum!
bastığın kuma dikkat et,
bir serap olabilir bu gördüğün yeşillik.

Saçları rüzgârda savrulan bu kadın,
çözülmemiş düğümlerin sahibi olabilir.
O düğümler ki,
kimi kuyu kovalarına,
kimi hilâle atılan hamaklara bağlıdır.
Sen ey fırtınaların şaşırtmadığı rotam!
Bekliyorum işte gel çöz şifremi
ve kilitle beni ömrünün kasasına.
Kalayım orada,
ışığının saflığında.
Konuş şimdi,
sana yeni bir sözlük verdim.
Kimse duymasın, görmesin, bilmesin, koklamasın.
Sen ey kanımdaki şeytanı ateşleyen!

Aylin Güven

0 yorum: