Tanrı razı insanların (yarattıklarının) değişmez kaderine, daha niceleri asimile olacak coğrafik ve tarihsel çeşitliliklerinden ötürü gezegenin. Zaman taşıdı bu çeşitliliği yanında, ben değil: O uygun buldu eski dilleri, benim revize etmeye cesaret edemediğim. Çünkü ben onu zihnimde literatürün kalıpları dışına çıkarak tasarlamıştım. Yazıcımda kâğıda döktüğüm bir insan kadar düzensiz ve dağınık metinlerimin hiçbiri dillerin çeşitliliğine erişemedi. Çünkü onlar zengindi fikir ve eserlerin bütününden. İddiasız ama mutluydu benim ailem, harika eserler okudum daha hatırlanabilir bir şeyler söylemek için Schopenhauer’un fikirleri ve İngiltere’nin sözlü müziğinden.
Bir adam yetiştirir kendini dünyadaki görevlerini portreleyerek, yıllar sonra tamamlar kendini şehirlerin, krallıkların, dağların, gemilerin, körfezlerin, adaların, balıkların, odaların, enstrümanların, şişman vücutların, atların ve insanların imajlarından bir görüntüyle.
Kısacası, o ölmeden keşfeder bu sayrı labirentin hatlarının kendi yüzünün bir resmi olduğunu…
JORGE LUİS BORGES
Türkçeye Çeviren; Ömer Cem Demirci
23 Kasım 2009 Pazartesi
EPİLOG(SONSÖZ)
Gönderen exileangel zaman: 09:20
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder