BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

26 Kasım 2009 Perşembe

Işıklı, Diri, Tek Başına

Oysa lekenin iklim-çağrısı beyaz
Belki yarı-aydınlık,devinimin utkusu
İlk kararsız erinci yüzünde ustaca
Yine nesneye yükleyerek tüm suçu.
Ve irkilip ışığa uzanıyor,ey gün
Öyle uzak,gövde-ötesi yere basışın
Zamanın kadranı,kilimin püskülü
Salt bakışla yer-değiştiren faraş.
Nedense yalnızca bu aynaya bakarken
Yerleri süpürmek istiyorum.

Bir rakamın alev duruşu
Işıklı, diri, tek başına
Parmağınla devinen o şenlikli çoğalışa eşlik-eden
Plastik dokunuşlar içinde
Peki, bilmek için toplamaya çağrılı gibi
Kalem- asalara tutunan bilge-mercek
Bilmek mi anlamak
Anlamak mı bilmek


zaman, görüntü-sözcük oyununda
ilerleyen gölgeyle salınan imge-tipisi
öyleyse
manavın parıldayan rengine adanmış arastada
hem yelkovan hem de akrep
elma.
Yani nesne-aşkına açarken şişeyi
Terazide zamanı içiyorum yalnızca.




Şafak Çubukçu

0 yorum: