gelgitlerimizin girdabında ayrılır
...da'lar
...gi'lerden.
sular terleyip
başını kayalara yasladığında
yeniden yaşansa'ların
mutlu cesetleri vurur kıyıya;
ve şişe içinde bir kelebek...
mi
güllerin tacına kanıp
avucumuzdan kaçan o şey ?
gizemli bir öpücüğün nemli izi kadar ömürsüz
alnımızda ansızın kuruyan.
güllerdense bir şey olmaz;
olsaydı, kalmazdı görkemli aşklardan geriye
külrengi alışkanlıklar.
ihtiyacın,
cesaret değil; korku !
korksaydın kurtarırdın;
örümceğin tükürüğünde boğulan benekli
hayat an'ını
usulca çekerek
küflü mantarın en küçük gözeneğinden.
dip not : korkakların arka bahçesine sakın girme; toplu mezarları vardır kelebeklerin;
cam kırıkları batar ayağına, aptalların ıssız kumsallarında gece yarısı yürüme !...
Hakan İşcen
26 Kasım 2009 Perşembe
Hayat An'ı
Gönderen exileangel zaman: 14:19
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder