BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

26 Kasım 2009 Perşembe

(H)içsel Senfoni

-I-

... ve yoksun: mevsimsiz bir kışın en ücrâ köşesinde, üşüyorum... ve belki de; / ya da hiç olmadın, bir illüzyondu sen'li ya da sen'siz yaşamak... ismini söylemeyen şarkıların mahkumu, bir garip güftekâr'ım / bütün isimler sen(in)di, ya da kendimi kandırıyorum: / belki de hiç ismin olmadı... üç nokta ile başlıyor her cümlem ya da öyle bitiyor: / belki de öyle bitmeli, öylesine sonsuz, öylesine sen'siz...

-II-
... yaşanmamış bir zamanda, söylenmemiş kalburüstü sözler / ya da sümenaltı ettiğim fakîr cümleler.. ya sen'li / ya da sensiz öylesine söylenmiş: bir keman çağıltısını andıran, belki de ağlamaklı bir ses'ti kulaklarımda çınlayan... âh, yok'sun (um), gel(e)medim / belki de hiç çağır(a)madın...

-III-

... bir kısır döngüydü yaşamak, ne yana dönsen kalabalığa çarpan bir yanın ve yine ne yana dönsen kalabalıklar içinde sana çarpan diğer yanın: "yalnızlık"... adını koymuyordum hiçbir şeyin veya öyle bir şeyin belki de öyle bir şey hiç yok'tu / var'saydık, kandırdık... kandırıldık... belki de hep o bir şey'di peşinden öylesine sürükleyen ve öylesine kandıran... âh dünya... belki de öyle bir şey'sin sen....

-IV-

... üç noktalarım: sükûtun aynası belki de... ya da bir kuyu öylesine dipsiz ve de karanlık... bir atış yürekte veya bir bakış, gözün en bebeklerinde... ve bütün bunlar; üç noktadan dışarı taşanlar / belki de oyundan atılmış bir çocuk gibi öylesine mahzun, öylesine küskün, öylesine sürgün...
-V-... hayal kırıklıkları(m), öylesine bıkkın, öylesine yorgun ve öylesine tuz-buz!.. kim temizler yüreğime batan cam kırıklıklarını / söyle... dost(umsu) mu? can(ımsı) mı?... ey hay'ât; attım gitti seni / ve sen uçurumdan aşağı yuvarlanırken; ben başım önümde, çekip gideceğim arkama bile bakmadan... / artık bütün bilinmez'likler ben'im...

-VI-

... bitmeyen şiir var mıdır?... ya da hiç duyulmamış ses?.. ya suret'ini kaybetmiş ayna?.. hep doğru sorular vardı oysa, öylesine cevaplarını kaybetmiş... öyle'sine aklıma gelenlerle bir senfoni'nin deşifresi: sus artık!.. yorgunum, sen beni de bekleme kaptan... seyir defteri mi? / belki de çoktan kapandı / veya belki de seyir defteri hiç olmadı...




Mustafa Nazif

0 yorum: