Taraçalarında gezindim Babil'in asma bahçelerinin
Bir salkım üzümün kekremsi tadıdaydı hayat
Adımların uzanırken Romaya
Gladyatörler karşıladı arena kapılarında
Yalın kılıç kesilmiş gözlerinde
Vahşi bir hayvanın yaşamla mücadelesi
Ayakta kalabilmek
Var olabilmek arzusu alaz alaz
Kuzeyden esen bir rüzgarın peşinde
Sahra çölünün kum tepelerinde
Yana yakıla aradım sevdayı
Yana yıkıla dolandım kainatı,geçmişin dar dehlizlerinde
Bir fiskeyle düştüm yaralı yüzlerin arasına
Açtılar,terkedilmiş,horlanmış
Bir yudum sevgiye muhtaç,cüzzamlılar
Terkedilmiş kaderlerinde yoksuldular
Zil,şal,gül ve kastelyent
Kırmızı şarap kadar kızıl dudaklarda zafer naraları
Kadeh kırdım şerefine gece yarısı
Bir gitarın çılgın nağmeleriyle
Endülüs gecelerinde kahreden yalnızlığa
Yalınayaktım Pompei yıkıntılarında
Eteklerimde küller,tabanlarımda çağ yangınları
Şurada iki sevgilinin sarmaş dolaş kemikleri
Utandım insanlığın pejmürde halinden
Sırtıma vurup da tüm geçmişi
Bakışlarıma kilitledim can kırıklarını
Asimaral
2 Kasım 2009 Pazartesi
Pompei'nin Külleri
Gönderen exileangel zaman: 11:47
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder